İzmit’in sakin sokaklarında başlayan yürüyüşler, Meyra ile Selim’in birlikte geçirdiği anlarda büyülü bir seri halini alır. Ailenin yanına sığınan çift, bir araya geldiklerinde eski sıcaklığı yeniden hissettirse de, hastalıkla mücadele eden Meyra’nın zihinsel bulanıklıkları, bu huzuru giderek aşındırır.
Günler ilerledikçe Meyra’nın ölüm korkusu derinleşir; Selim ise ona destek olmaya kararlı adımlar atar. Ancak evdeki dinleme cihazı ve kasadaki boşanma protokolü gibi sessiz kanıtlar, Meyra’nın ailesini derin kuşkulara sürükler ve güvenin kırılmasına zemin hazırlar.
Çetin’in baskısı artar; Selim’den gerçeği ortaya koymasını ister. Dedikoduların dansı, çiftin ilişkisini ve ailenin itibarını sarsarken gerilim yükselir. Selim, geçmişte Meyra’dan habersiz bir boşanma dilekçesi yazdığını itiraf ettiğinde, Meyra’nın bastırdığı anılar yüzeye çıkar ve ikili için yeni bir kırılma kapısı aralanır. Güven kırılmıştır, ve aşk ile pişmanlık arasındaki sınır giderek bulanıklaşır.
Sonuç olarak, eskisi gibi olmayacak bir hikaye doğar: paylaşılan anılar kırık bir aynaya dönüşür ve iki insanın yolları, birbirini yeniden keşfetmenin ötesinde, farklı bir sessizlik içinde ilerler.
İzmit kentinin rüzgarlı kıyılarında başlayan yolculuk, Meyra ile Selim’in birbirine yaklaşmasını sağlasa da, evin sessiz köşelerinde saklı olan sırlar bu yakınlığı tehdit eder. Hastalıkla mücadele eden Meyra’nın unutkanlığı ve korkuları, ilişkinin üzerine ince bir sis tabakası iner.
Selim, sevgisini göstererek yanında durmaya çalışır; fakat evdeki dinleme cihazı ve kasadaki boşanma protokolü, Meyra’nın ailesinin güvenini sarsan kararlara dönüşür. Çetin’in baskısı, gerçeğin gün yüzüne çıkmasını zorunlu kılar ve etrafı saran dedikodular, çiftin arasındaki mesafeyi derinleştirir.
Selim’in geçmişte Meyra’dan habersiz yazdığı boşanma dilekçesini itiraf etmesiyle, Meyra’nın bastırılmış anıları birer birer açığa çıkar. Kalpten gelen hayal kırıklığı, iki insanı birbirinden ayırır; aşk ile pişmanlık arasındaki ince çizgi giderek büyür. Artık hiçbir şey eskisi gibi değildir; paylaşılan anılar kırık bir aynaya dönüşür ve ikili, yeni bir sessizlik içinde yol alır.
İzmit’in sakin atmosferinde başlayan birliktelik, Meyra’nın hastalığıyla yüzleşirken sınanır. Her adımda, eski sıcaklıkla yeniden bağ kurmaya çalışırlar; ancak Meyra’nın kaygıları ve unutkanlığı, bu çabayı giderek güçleşen bir mücadeleye dönüştürür.
Selim’in yanında olma arzusu, evdeki elektronik izler ve evlilik protokolü konuları ile karşı karşıya kalır. Ailenin güvenini zedeleyen bu kanıtlar, gerginliği artırır ve çevrede oluşan dedikodular çiftin zor bir sınavla karşılaşmasına neden olur.
Çetin’in baskısı ve Selim’in itirafı, Meyra’nın bastırdığı hatıraların yüzeye çıkmasına yol açar. Kırılan güvenin ardından hayal kırıklığı büyür; aşk ile pişmanlık arasındaki sınır daha net görünür hâle gelir. Bundan sonra, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır; iki kişi de kendi içlerinde sessizleşirken, ilişkileri de farklı bir gerçekliğe doğru yol alır.
İzmit’in sakin sokaklarında başlayan yürüyüşler, Meyra ile Selim’in birlikte geçirdiği anlarda büyülü bir seri halini alır. Ailenin yanına sığınan çift, bir araya geldiklerinde eski sıcaklığı yeniden hissettirse de, hastalıkla mücadele eden Meyra’nın zihinsel bulanıklıkları, bu huzuru giderek aşındırır.
Günler ilerledikçe Meyra’nın ölüm korkusu derinleşir; Selim ise ona destek olmaya kararlı adımlar atar. Ancak evdeki dinleme cihazı ve kasadaki boşanma protokolü gibi sessiz kanıtlar, Meyra’nın ailesini derin kuşkulara sürükler ve güvenin kırılmasına zemin hazırlar.
Çetin’in baskısı artar; Selim’den gerçeği ortaya koymasını ister. Dedikoduların dansı, çiftin ilişkisini ve ailenin itibarını sarsarken gerilim yükselir. Selim, geçmişte Meyra’dan habersiz bir boşanma dilekçesi yazdığını itiraf ettiğinde, Meyra’nın bastırdığı anılar yüzeye çıkar ve ikili için yeni bir kırılma kapısı aralanır. Güven kırılmıştır, ve aşk ile pişmanlık arasındaki sınır giderek bulanıklaşır.
Sonuç olarak, eskisi gibi olmayacak bir hikaye doğar: paylaşılan anılar kırık bir aynaya dönüşür ve iki insanın yolları, birbirini yeniden keşfetmenin ötesinde, farklı bir sessizlik içinde ilerler.
