Yaşamı bir anda değiştiren kayıpların ardından altı kardeşin dayanışması ve inancı öne çıkıyor. Azize, Cemo, Zeliha, Fidan, Samet ve Balım’ın zorlu mücadelesi, sadece bir trajedi değil; aynı zamanda ailenin bağlarının büyüklüğünü ve yaşamı sürdürme arzusunu gözler önüne seren güçlü bir dramatik tablo.
İlk olarak Mardin’de başlayan öykü, İstanbul’un karmaşasında sürprizlerle ilerliyor. Yetimhanede büyüyen bir öğretmen olan Rıfat ile zengin bir ailenin oğlu Yavuz’un takıntılı ilişkisi, Bala’nın aşkıyla birleşince, engeller büyür. Zorluklara rağmen ikili, çocuklarıyla güvenli bir yeni hayat kurma umudunu taşır ve bu umut onları birbirine bağlar.
Ormanın içindeki saklı masal evine dönüşen bir kulübe, ailenin hayata tutunma çabasını simgeler. Ancak güvenlik nedeniyle başlayan tehditler ve Yavuz’un intikam hırsı, sessizliğin kırılmasına neden olur. Anne ve babalarını kaybeden altı kardeş, artık kendi kaderlerini yazmak zorundadır ve en büyükleri Azize onların yeni anneni olur.
Kardeşler, güvenliğini ilintileyerek İstanbul’a uzanır; burada Haşmet ve oğlu Yusuf ile karşılaştıkları zorluklar, onları daha da dayanıklı kılar. Birlikte hareket etmek, zorlukları aşmalarının en önemli yoludur ve bu birliktelik onların hayata karşı mücadelesinin merkezini oluşturur.
Bu yapım, OGM Pictures imzasıyla yönetmen Cem Karcı’nın rehberliğinde, Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’nın kalemlerinden çıkan senaryoyla hayat buluyor. Başrolde Hazal Subaşı, Kaan Mirac Sezen, Burak Berkay Akgül, Doğa Bayram ve diğer yetenekli oyuncular yer alıyor.
Azize, Cemo ve Zeliha’nın hızlıca büyüyen kardeşliğiyle birlikte, Fidan, Samet ve Balım’ın sesleriyle güçlenen bu hikâye, en ağır yükler altında bile umudun ve kardeşliğin ne kadar dayanıklı olduğunu hatırlatıyor.
